Hayat, bazen beklenmedik sürprizlerle dolu bir yolculuktur. Avustralya'da yıllarca çalışan bir adam, emeklilik sonrası köyüne dönüş yaparak çok farklı bir hayata adım attı. Uzun yıllar boyunca şehir hayatının getirdiği stres ve telaş içerisinde geçen zamanın ardından, onu köyüne çeken şey sadece doğası değil, aynı zamanda tarımda kazandığı deneyim ve bilgi birikimiydi. Haliyle, köyünde yetiştirdiği "süper meyve" ile hem kendi hayatını hem de çevresindekilerin hayatını dönüştürmeye karar verdi.
Rıza Yılmaz, 20 yıl boyunca Avustralya'da mühendis olarak çalıştı. Bu süre zarfında sadece kariyer basamaklarını tırmanmakla kalmadı, aynı zamanda tarım ve çevre bilinci hakkında birçok bilgi edindi. Avustralya’nın yenilikçi tarım uygulamalarını ve sürdürülebilir yöntemlerini öğrenmesi, onun gelecekteki projelerine ışık tuttu. Emekliliğe adım attığında, tekrar doğduğu köyde yaşamayı planladı; ancak bu sefer sadece dinlenmek değil, aynı zamanda toprağın bereketini değerlendirmek istiyordu. Gözleri, köyünde yer alan geniş arazilere ve tarımsal potansiyele takıldı. Emeklilik günlerinin, onu doğayla buluşturacak bir fırsat olmasını umuyordu.
Rıza, köyüne döner dönmez, ziraat mühendisleri ile irtibata geçti ve Türkiye’de yeni trend haline gelen "süper meyve" ürünleri üzerinde yoğunlaşmaya karar verdi. “Süper meyve” terimi, yoğun besleyici değere sahip, sağlıklı yaşam için faydalı olan meyveleri ifade ediyor. Bunun başında yaban mersini, acai, goji berry ve chia gibi besin maddeleriyle dolu meyveler yer alıyor. Rıza, hem kendisi hem de yerel halk için yeni bir geçim kaynağı oluşturma hayali kuruyordu.
İlk olarak, ürünlerin ekim ve bakım süreçlerini araştırarak işe başladı. Modern tarım tekniklerinin yanı sıra, organik yöntemleri de kullanarak toprak analizleri yaptı. Arazinin verimliliğini artırmak için doğal gübreler ve sulama sistemleri geliştirdi. Zamanla, hem ürün kalitesini artırdı hem de doğaya duyduğu saygıyı uygulamalarına entegre etti. Yavaş ama kararlı adımlarla, köyündeki toprağı canlandırmayı başardı.
Rıza’nın "süper meyve" projeleri, sadece ticari bir kazanç sağlayacak şekilde değil, aynı zamanda toplumsal bir etki yaratmayı da hedefliyordu. Yerel kadınlarla birlikte tarım kursları düzenleyerek, onlara hem üretim yapmayı öğretiyor hem de aile bütçelerine katkı sağlamalarına yardımcı oluyordu. Rıza, tarım müteşebbisliği ile çevresindeki insanlara ilham vermenin önemli olduğunu düşündü. Rıza’nın öyküsü, sadece bir adamın emekliliği değil, aynı zamanda bir topluluğun yeniden hayata dönüş hikayesidir.
Artık köyünde, sağlıklı ürünler yetiştiren ve bu ürünleri yerel pazarlarda satmaya başlayan Rıza, tarımsal alanda kazandığı başarıyı paylaşarak çevresindeki çiftçilere örnek olmayı başardı. Yavaş yavaş köydeki yaşam standartlarının yükselmesine de katkı sağladı. "Meyveleri topladıktan sonra insanların yüzündeki mutluluğu görmek çok özel bir duygu," diyor Rıza. "Özellikle de çocukların sağlıklı bir şekilde büyümesine katkı sağlamak beni çok mutlu ediyor."
Emekliliğinde dönüşüm yaratan Rıza, tarımsal alandaki bu heyecan verici yolculuğunu devam ettirirken, çevre bilincini aşılamaya ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmaya da odaklanıyor. Planları arasında Türkiye’nin farklı bölgelerinde bu projelerini daha geniş kitlelere ulaştırmak ve bir "süper meyve" kooperatifi kurmak var. Rıza, sadece kendi hayatını dönüştürmekle kalmadı, aynı zamanda köyündeki insanları da bu dönüşümün parçası haline getirdi. Hayatın her döneminde kararlılıkla adım atan Rıza’nın hikayesi, ilham verici bir emeklilik öyküsü olarak yerel medyanın ve sosyal medyanın da gündeminde.